Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı ve Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (ÇİMDER) Başkanı Dr. Canan Arıtman, çocuk cinayetleri ve istismarı ile ilgili açıklama yayınladı. Somut önlemler beklediklerini belirten Arıtman; “Devlet gerekli önlemleri almayı, gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı ihmal etmeye devam ederse bu ülkenin tüm kadınları, tüm anaları olarak en büyük kitlesel eylemleri yapacağımızı beyan ediyoruz.” dedi.
CKD’DEN ÇOCUK İSTİSMARI HAKKINDA AÇIKLAMA
SOMUT ÖNLEMLER ALINMALI
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı ve Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (ÇİMDER) Başkanı Dr. Canan Arıtman, çocuk cinayetleri ve istismarı ile ilgili açıklama yayınladı. Somut önlemler beklediklerini belirten Arıtman; “Devlet gerekli önlemleri almayı, gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı ihmal etmeye devam ederse bu ülkenin tüm kadınları, tüm anaları olarak en büyük kitlesel eylemleri yapacağımızı beyan ediyoruz.” dedi.
Açıklama şöyle:
“Tahammülümüz kalmadı,
Sabır taşımız çatladı…
Hükümetten, siyasi partilerden, tüm yetkililerden artık evlatlarımızın hayatlarını da kaybetmelerine neden olan Çocuğun Cinsel İstismarını önlemelerini istiyoruz! Artık vaatler, cek-cak değil, somut önlemler, uygulamalar bekliyoruz.
Cinsel İstismar mağduru çocuklar toplumun en masum, en mağdur ve en korumasız kesimini teşkil eder. Devlet çocukların beden bütünlüğünü, hayatını, ruh ve beden sağlığını korumakla yükümlüdür. Bu ertelenemez, ihmal edilemez bir görevdir. Hiçbir mazeret üretmeden, gerekenler ivedilikle yapılmalıdır. Çocuklarımız her şeyden önemlidir.
TBMM de gece yarıları, yangından mal kaçırırcasına, alelacele çıkarılan yasalara defalarca şahit olmuş bir toplum olarak artık “seçim kararı alındı da çıkartamadık” gibi bahaneleri duymak istemiyoruz.
Toplum infial halindedir. Mağdur çocuklarımızın feryatları halkın kulaklarından gitmiyor. Bu çığlıkları iktidar ne zaman duyacak? Daha kaç çocuğumuzu kurban vereceğiz?
KİMYASAL HADIM ÇÖZÜM DEĞİL
Çocuğun Cinsel İstismarının önlenmesi için yapılacak yasal düzenlemelerde sadece iktidar ve siyasi partiler değil, bu konuda çalışan STK’lar ve akademisyenlerinde görüşlerine başvurulmalıdır.
Seçim öncesi hükümet komisyonunun hazırladığı taslakla ilgili görüşlerimizi daha önce ilgili bakanlara bir rapor olarak iletmiştik. Bir geri dönüş alamadık. Komisyon önerileri eskiye oranla iyileştirici olmakla birlikte eksik ve hatalıdır. Örneğin Kimyasal Kastrasyon topluma gerçekten bir hadım etme uygulaması gibi sunulup kamuoyu yanıltılmaktadır. Kimyasal hadım; çocuğa cinsel istismar uygulayan suçlunun hapisten şartlı salıverilmesini sağlayacak geçici bir uygulamadır. Olası failler üzerinde caydırıcı bir etkisi olamaz.
Çocuğun Cinsel İstismarını önlemek için öncelikle çocukları bu suçtan korumak gereklidir.
Suçun önlenmesi için tabii ki caydırıcılığı olan cezai tedbirlerin alınması, yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Bu konuda kimyasal kastrasyon failler için bir ödül gibidir.
Derneklerimizin ve toplumun beklentisi bu suçun faillerine bir daha gün yüzü göstermemek, ölünceye kadar hapiste kalmalarının sağlanmasıdır. Yani afsız, indirimsiz, ömür boyu Ağırlaştırılmış Müebbet hapistir.
EĞİTİM EN ÖNEMLİ FAKTÖR
Çocuklarımızın bu suçtan korunması için eğitim en önemli faktördür. Çocuklarımıza en geç 4 yaşından itibaren kendilerini korumasını öğretmeliyiz. Ayrıca tüm ebeveynlere ve rehber öğretmenlere de bu konuda eğitim verilmelidir.
Biz derneklerimiz bünyesinde, kısıtlı imkânlarımızla çocuk eğitimi, ana-baba eğitimi, rehber ve sınıf öğretmenleri eğitimleri yapıyoruz. Bizim verdiğimiz bu eğitimlerin Türkiye’nin her yerinde devlet tarafından verilmesini talep ediyoruz.
Devlet gerekli önlemleri almayı, gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı ihmal etmeye devam ederse bu ülkenin tüm kadınları, tüm anaları olarak en büyük kitlesel eylemleri yapacağımızı beyan ediyoruz.
Her iki cihanda da ellerimiz yetkililerin, sorumluların yakasında olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. “