Tarih, maddidir. Tarihi yazarken, söz gelimi, bir zaferi yenilgi veya bir yenilgiyi zafer olarak kayda geçiremezsiniz. Tarihi "okumak" diyebileceğimiz iş ise tarihsel gerçeğin günümüze olan yansımasını ve bize sunduğu rehberliği göstermektir ve yazarın bilinciyle ilgilidir. Aynı zamanda Derneğimizin değerli yöneticilerinden birisi olan Hacer Öztürk’ün eserleri özellikle bu yönüyle son derece önemli ve kıymetlidir. Cumhuriyet Kadınları Derneği, emperyalizme karşı ilk zaferi tarihe yazan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, küresel emperyalist sisteme karşı tam bağımsızlığımız, vatan bütünlüğümüz ve milli birliğimiz için mücadele etmektedir. Bu niteliğimizle Milli Mücadele Döneminin Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Derneği'nin günümüz temsilcisi olduğumuz bilincine ulaşmamızda Hacer Hocamızın kişiliği ve eserleri büyük katkı sağlamıştır. Hacer ÖZTÜRK "Kuvayı Milliye'de, Türk Milletinin yedi düvele karşı dünyayı şaşkına çeviren destansı direnişini iğne oyası inceliğinde işleyerek önümüze getiriyor. Belgelere dayalı yazıyor ama aklı ve vicdanı milletimizin başı dik, aydınlık geleceği için meşgul olan okurda bugünü ve kendini sorgulama kapılarını açık tutuyor. İşgal altında ve yokluk içindeki bir millet, pıtrak gibi bitiveren Kuvayı Milliye güçlerini nasıl bağrından çıkarabildi? Şehirler, kasabalar; yalnız kendi güçleriyle işgalcilere karşı nasıl aylarca direnebildi? Öncü yedi kişi, derken 15 kişi, sonra 40 kişi... Kısacık zaman diliminde yüzlerce kişiye ulaşan milli dire-niş kuvvetleri hangi ortak imanla bir araya geliyordu? Elinizdeki su gibi okunan kitap, esasen binlerce yıldır düzen kuran, ordu kuran, devlet kuran atalarımızdan miras örgütlenme yeteneğiyle Türk Milletinin, ezen devletlere karşı bir kez daha elde ettiği parlak zaferi anlatmaktadır. Türkiye'mizin bugün de ezen emperyalist sisteme karşı sürdürdüğü mücadele içimizdeki bu Kuvayı Milliye ruhundan güç alıyor. Anlayana, Kuvayı Milliye kitabı bunu anlatıyor!
