Değerli Milletimiz;
Derneğimizin başarıyla yürüttüğü Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi kampanyasında, çocuk ve gençlerimize yönelik emperyalist Batı’nın yozlaşmış kültürel saldırısına dikkatlerinizi çekmekteyiz. Batı hegemonyasının milli devletlerin halkları üzerindeki oyunları, uyuşturucu kullanımını özendirmekle sınırlı değildir. İnsanı, kendinden ve tüm değerlerinden uzaklaştırarak sistemin “kafasız” kölesi haline getirmeyi amaçlayan bu saldırı, çocuklarımızı “cinsiyetleri” üzerinden de hedefe almıştır. Eşcinsellik veya küreselleşme çağındaki adıyla LGBTIQA+ (ve aklımızın almayacağı yığınla sapkınlık) hareketi, yeni nesilleri tehdit eden emperyalist bir saldırıdır.
ANAYASAMIZDA TÜM YURTTAŞLARIMIZ EŞİTTİR
LGBT hareketini “özgürlük ve insan hakları” altında masum gösteren ve savunanlar ya cahildirler ya da topluma yalan söylemektedirler. Bu hareketin eşcinsel ve cinsiyet değiştirmiş yurttaşlarımızın haklarını korumakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Anayasamızda bütün yurttaşlarımız kayıtsız şartsız eşittir; başta Medeni Kanunumuz ve Türk Ceza Kanunu olmak üzere, tüm yasalarımız bu temel üzerinde şekillenir.
MİLLİ DEVLETİMİZE İDEOLOJİK BİR SALDIRI VAR
Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk söylemleri altında kökü dışarıda STK’ların yanı sıra bazı belediyelerimiz ve kurumlarımız tarafından bile desteklendiğini gördüğümüz LGBT hareketinin milli devletimize ve milletimize yönelik ideolojik bir saldırı olduğunu defalarca belirttik. LGBT yürüyüşlerinde çocukların olmadık giysi ve tavırlarla kullanılması, “trans çocuk vardır” söylemleri, “LGBT eğitimi” adıyla ilk ve ortaöğretim kurumlarımıza sızılması bizlere apaçık çocuklarımızın ve yeni nesillerin hedef alındığını göstermektedir.
Nasıl bir çocuk, nasıl bir nesil hedefleniyor olabilir? Üç yaşında, beş yaşında “cinsel yönelimini keşfetmeye” zorlanan çocuklarla yaratılan bir nesil… Kız veya erkek doğan çocuklarımıza, “Sen mecburen bu cinsiyetle doğdun, bu senin elinde değildi, böyle kalmak zorunda değilsin, öbür cinsiyetle yaşayabilirsin. Hatta bazen bu, bazen diğer cinsiyette olabilirsin veya cinsiyetsiz de olabilirsin” deniyor. Bu lafların arasına mutluluk, özgürlük, farklılıkları benimsemek, barış, çiçek-böcek sözcükleri sokuşturuluyor; sözde mutlu dünya öğretiliyor. Son 10 yılda kaç çocuğun yaşamının alt üst olduğunu, yeni yeni Batı kaynaklı haberlerde okumaya başladık.
Soruyoruz… Çocukların cinsiyetiyle oynamak insan hakkı olabilir mi, özgürlük olabilir mi? Bu yapılan çocuk istismarı değil de nedir?
Soruyoruz… LGBT hareketini kutsayarak “Eğitimde anne-baba-kız-erkek kelimelerini kaldıralım” diye savunan sözde eğitimciler bize mutlu bir nesil mi, kimliksizleşmiş sistem köleleri mi yetiştirir?
Bu sorulara doğru cevap vermek için orta düzeyde zekâ bile fazla gelir.
LGBT hareketinin amacı bellidir… Cinsiyetinden başlayarak kendine yabancılaşmış, ailesine, toplumuna, milletine yabancılaşmış, değerleri alt üst olmuş, mutsuz ve uyuşmuş nesiller yaratarak milli devletleri ufalamak ve emperyalist hegemonyayı sürdürmek.
DİSNEY’DEN CİNSİYETÇİ KELİMELERİ ÇIKARACAĞIZ GİRİŞİMİ
LGBT hareketi şimdi de, yüzyıllık bir çocuk/eğlence markası olan Disney’de ve alenen boy göstermiş bulunuyor. Disney Şirketleri yönetimi, geçenlerde yaptığı açıklamayla, bundan sonra film ve dizilerinde, karakterlerin en az yarısının LGBT’lerden oluşacağını, anne-baba-kız-erkek gibi “cinsiyetçi” kelimelerin kullanılmayacağını bildirdi. Şimdilik “Disney Plus” adlı paralı dijital platform için aldıkları bu kararı, toplumsal direnci kırdıkları anda tüm yapımlarda uygulamanın pususunda bekliyorlar.
Diyoruz ki; Çok Beklersiniz!..
Türk Milleti çocuklarını LGBT saldırısına yedirmeyecektir. Bölücü terör örgütü PKK’dan evlatlarımızı aldığımız, teröristlerin yeni eleman devşirmelerinin önünü kestiğimiz gibi; uyuşturucuya karşı emniyet güçlerimizle, narkotik birimlerimizin eğitimleriyle ve annelerimizi harekete geçirerek mücadele ettiğimiz gibi, LGBT hareketine de direniyoruz, kapımızı yüzlerine kapıyoruz.
CKD olarak ayrıca, Türk Gençliği’nin örgütleri TGB (Türkiye Gençlik Birliği) ve TLB’yi (Türkiye Liseliler Birliği) bu mücadeledeki örnek, öncü ve cesur tavırlarından dolayı kutluyoruz. Onlardan aldığımız enerji ve onlarla birlikte mücadele yürütmekten duyduğumuz memnuniyet ve onuru dile getiriyoruz.
Türkiye’mizi Batı emperyalizminin her tür yozluğundan koruma görevimizin bilincinde olarak bu gerçekleri milletimizle paylaşıyor, kurumlarımızı gerekli bütün önlemleri almaya davet ediyoruz.
Cumhuriyet Kadınları Derneği
Genel Yönetim Kurulu adına
Prof. Dr. Tülin Oygür
Genel Başkan