Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç sene önce G20 zirvesi için gittiği Japonya’da Mokugawa Kadın Üniversitesi’nden fahri doktora alması vesilesiyle ilk defa gündeme gelen ve 2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda akademik birimlerinin oluşmasına yönelik çalışmalar yapılacağı Resmî Gazete’de yayımlanan “kadın üniversiteleri”yle ilgili, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye, kadın üniversiteleri açılmasını tartışacak bir ülke değildir; bu bakış ülkemizi geriye götürür.
Türkiye’nin konusu milletçe üretim atağına geçmek, bunu yaparken kadınların da nitelikli eğitimler görerek üretim hayatına katılmalarını sağlamaktır. Bu gerçeğimiz ortada dururken eğitim sistemimizi, tarihsel yönüyle bizimle ilgisiz böyle bir konuyla meşgul etmek yanlıştır.”
“Cumhurbaşkanımızın esinlendiği Japonya, sanayi ve teknolojide ileri bir ülke olmakla birlikte,
kadının cinsiyet ayrımcılığını aşmada geri kalmıştır. 2018 Dünya Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda
‘Kadınların politik ve ekonomik hayata katılımı’ kategorisinde 149 ülke içinde 127. sırada yer almıştır.
1800’lü yıllardan gelen Geyşa kültürü ve feodal geleneklerin katı etkisiyle Japonya’da kadın
üniversitelerinin var olması onlar yönünden makul olabilir. Ama biz kendi kültürümüze ve kendi kadınımıza bakacağız. Biz devrimle ayağa kalkmış bir milletiz, Anadolu Aydınlanmasını yaşamışız.
Kadınımızı hukuken erkekle en erken eşitlemiş ülkelerdeniz. Kadın üniversitesi açılması ısrarını
Cumhuriyetle sağladığımız kazanımlarımıza karşı bir çıkış olarak görüyoruz.”
“Kadın üniversitelerinin dünyada Japonya’dan başka ABD, Suudi Arabistan, Hindistan gibi ülkelerde örnekleri vardır. Bu üniversitelerin istisnasız hepsi, o ülkelerin tarihsel geçmişine dayalı, bazılarında bugün de devam eden, kadını erkekten aşağı gören anlayışlara karşı kadını kollamak amacıyla kurulmuştur. ABD’de kadın üniversiteleri bugün çoklukla boşalmıştır. Dünyada başarısıyla bilinen bir kadın üniversitesi yoktur.”
“2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın kadın üniversitesi kurulması başlığı altında, ‘Kız
öğrencilerin ülkemizde farklı derecelerde yükseköğretime katılımları değerlendirilecek, sorun bulunan alanlar saptanacak ve buna yönelik çözüm önerileri geliştirilecektir’ ifadesi geçmektedir. Buradan kadın üniversitesinin kız öğrencilerin yükseköğretime katılmalarını artırmak amacıyla kurulacağı gibi bir anlam çıkarabiliriz. Bu vahimdir. Devlete düşen, kızını karma eğitimden çekindiği için üniversiteye göndermek
istemeyecek ailelerimizi çağdaş Türkiye’nin çağdaş yurttaşları olarak eğitmektir.”