KORKMA

KORKMA

KORKMA !
KORKMA!
Ben ezelden beridir hür doğdum hür yaşarım hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım…
İstiklâl marşımızın bestesinin konuşulduğu şu günlerde, bu mısralar biraz daha mı anlamlandı ne?
Veledin biri ” Donizetti Paşa’nın ” bestelediği bir marşla yürüyor diye biz ellerimizle yazdığımız bir destanı, mazlumların örnek aldığı bir cesaret örneği olan “kükremiş sel gibi bendimizi taşıp aştığımız” kahramanlık öykülerimizi yok mu sayalım?
” Bir hilâl uğruna batan güneşleri” unutalım mı? O istiklâl marşımıza kimler ilham vermiş, yoksul şair sırtında paltosu yokken verilen ücreti kabul etmeyerek bu aziz millete kıyamet gününe kadar onurlu bir miras bıraktı.
O istiklal marşımız ki , “size ölmeyi emrediyorum””  diyen büyük komutanın emrine kayıtsız şartsız katılan  “hey Onbeşli Onbeşli” türküsünün mısralarındadır.
Bandırma vapurunun dümenini tutan kaptanın rotasıdır. İşgalci İngilizlerin cephaneliğini bir gecede boşaltıp bandırma vapuruna yükleyen; Kurtuluş savaşımızın “mim mim” örgütü ve lideri ” tophaneli cambaz Mehmet ” ve arkadaşlarının bu topraklarda İngiliz askerinin dolaşmasına itirazları vardır. Onlar ki zamanın bıçkın kabadayılardır.
19 -Mayıs 1919 Samsun’a çıkanların ayak izleri vardır!
Erzurum kongresi, Amasya Tamimi vardır, Sivas kongresi kararları vardır!
Toros dağlarının bağrında gizlice çıkarılan Adana gazetesinin rotatifi vardır!
İtalyan’ları Gülek’te, kar boğazına ( çıkış yok) yönlendiren Kılavuz Hatice vardır!
Nene hatun vardır! Mersin Gar’ına İtalyan bayrağı asılınca; ” Ben başka bir devletin bayrağı altından geçmem ” diyerek yeni bir kapı açtıran istasyon şefinin gururu vardır!
Şerife bacının kağnısında bebesinin üstüne değil cephanenin üstüne örttüğü örtünün hakkı vardır! Soğuktan donarak ölen bebenin çenesinin titremesi vardır!
Satı kadın, onbaşı Nezahat, Sultan Ahmet meydanındaki Halide Edip Adıvar’ın mitingine katılan binlerin sesi vardır! Antep’te karayılan, Maraş’ta sütçü imam vardır. Onlar ki toprakta karınca, suda balık kadar çokturlar.
Yani beyim bizim istiklâl marşımız, sizin zevkinize torununuzun (Allah bağışlasın) koşma yürüme ritmine uygun şekle getirilemez.
Evinizde istediğiniz müziği dinleyin buna kimsenin itirazı yok! Arzunuza kalmış! Naçizane önerim bu yaşta çocukların yaşına uygun müzikler ve marşlar dinlemesi yönünde; Ben değil Pedagoji bilimi öneriyor.
Şimdi beyim İstiklal marşımızın çıldırmış bir şairin sevgilisine yazdığı kişisel bir duygu seli olmadığını sanırım anlattım yukarıda!
Hâl böyle olunca istiklâl marşımız bu milletin onurudur.
Bu millet kimseye onurunu çiğnetmez.  Şairinden öğrendiği “arkadaş yurdumu alçaklara çiğnetme sakın”
Sözünü asla unutmaz. Siper eder göğsünü her türlü hayâsız akına.

Cumhuriyet Kadınları Derneği  Ataşehir Şubesi
Zeynep Ses-CKD Ataşehir Şube Sekreteri
Sevgi Güğümcüoğlu

Facebook
Twitter
WhatsApp