“LGBT HAREKETİ, İDEOLOJİK BİR DAYATMADIR; HEDEFİNDE ASIL OLARAK ÇOCUKLAR VARDIR”

“LGBT HAREKETİ, İDEOLOJİK BİR DAYATMADIR; HEDEFİNDE ASIL OLARAK ÇOCUKLAR VARDIR”

Cumhuriyet Kadınları Derneği GYK Üyesi Av. Gül Öykü Yılmaz Özkandernek üyeleriyle beraber İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yaptığı basın açıklamasıyla, “İstanbul Tıp Fakültesi’nde 19 yaşından gün almamış çocuklara cinsiyet değişikliğine yönelik yapılan hormon uygulamalarının ve ameliyatların “tıbbi ve kanuni ilkelere aykırı cinsiyet değişikliği işlemleri olduğuna” yönelik olarak soruşturma açılması; ilgililerin, yasalara aykırı ameliyatları saptadıklarında “suç duyurusunda” bulunup bulunmadıklarının soruşturulması yönünden ceza tahkikatı başlatılması; bu ameliyatları yapan kişiler ile merkezlerin saptanarak haklarında işlem başlatılması isteğiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğumuzu açıklıyoruz.” dedi.

Basın açıklaması şu şekilde:

Geçtiğimiz hafta Aydınlık Gazetesinin geniş şekilde yer verdiği habere göre; İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde hazırlanan bir makalede “cinsiyet hoşnutsuzluğu” teşhisi konan 18 yaşın altında 22 ergene cinsiyet değişikliğine yönelik hormonlar verildiği ve bu çocuklardan 7’sine memelerin alınması, meme büyütme, ses ve yüzde kadınsılaştırma ameliyatlarının yapılmış olduğu bilgileri yer almıştır.

Kamuoyunda ortaya çıkan tepkiler üzerine İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, öğretim elemanlarının yazarı olduğu makalede yer alan işlemlere ilişkin çok yönlü bir inceleme başlattığını duyurmuştur. Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri ise “cinsiyetin doğumda tayin edildiği ve çocukluk döneminde değiştirilebileceği” görüşüne yer verdiği açıklamasında yapılanların bilimsel olduğunu savunmuştur.

Dernek olarak yıllardır mücadele ettiğimiz LGBT dayatması işte budur! Doğal cinsiyeti reddetmektir. Kadın ve erkek cinsiyetlerin bize atandığını, oysa cinsiyetlerin ve cinselliğin sonsuz olduğunu savunmaktır. Cinsiyetsiz olunabileceğini kabul etmektir. Ve nihayet, kadın erkek arasındaki cinselliğin doğal ilişki olduğu anlayışının yıkılmasını istemektir. Küresel emperyalist sistemin; tamamen köleleştirilmiş “yeni insan-yeni toplum” tasarımında önemli bir araç olarak kullandığı ve büyük paralar aktardığı LGBT hareketi, ideolojik bir dayatmadır; dolayısıyla hedefinde asıl olarak çocuklar vardır.

Nitekim görsel medyada, sosyal medyada, hatta çocuk yayınlarında ve okullarda fütursuzca yürütülen LGBT propagandası yüzünden dünyada olduğu gibi ülkemizde de “cinsiyet hoşnutsuzluğu”ndan yakınan çocuk sayısında büyük artış olmuştur. Aileler, öğretmenler, çocuk-ergen psikiyatristleri şaşkın durumdadır.

Küresel LGBT dayatması bilim dünyasını da ele geçirmiştir. Bazı sözde bilim çevreleri çocuklara 3-5 yaşlarından başlayarak cinsiyetlerini sorgulatmayı ve güya “cinsiyetinden memnun olmayan” çocuklara erken yaşlarda hormonlarla ve ameliyatla müdahale etmeyi “bilimsel” diyerek önermektedir.

Ancak güneşi balçıkla sıvamak mümkün değildir. Artık Batı ülkelerinde bile “cinsiyet hoşnutsuzluğu”nun büyük çoğunlukla ergenliğin bitimine kadar ortadan kalktığı, bu çocuklara hormon verilmesinin yeterli bilimsel kanıta dayanmadığı, temelinde bilim dışı bir toplumsal cinsiyet ideolojisinin bulunduğu, tıptaki “Önce zarar verme” etik ilkesini ihlal ettiği ve bu nedenle durdurulması gerektiği yönünde bilim otoritelerince çağrılar yapılmakta, yasaklar konmaktadır.

Dolayısıyla, suç duyurumuza konu olan olayda, “cinsiyet hoşnutsuzluğu” teşhisiyle 18 yaşın altında 22 ergene cinsiyet değişikliğine yönelik hormonlar verilmesini “bilim böyle söylüyor” diyerek savunmak mümkün değildir, gerçeği de yansıtmamaktadır. Burada, kısırlaştırılan ve sosyo-psikolojik yönden zorlaşan bir yaşama itilen çocuklardan bahsediyoruz.

Hormon verilen 18 yaşından küçük 22 çocuktan 7’sinde cinsiyet değiştirmeye yönelik ameliyatlar yapılmış olması ayrı bir vahamettir. Yapılan ameliyatlar, cinsiyet değiştirme talebinde bulunmak için 18 yaşın doldurulması gerektiği hükmünü getiren Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesine aykırıdır. İstanbul Tıp Fakültesi bu ameliyatların kendi kurumlarında yapılmadığını belirtmişse de suç teşkil eden bu durumun bildirilmemiş olması da ayrı bir suçtur.  Kaldı ki söz konusu makalede bu ameliyatların dışarıda yapıldığına dair bilgi bulunmamaktadır.

Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak, 19 yaşından gün almamış çocuklara cinsiyet değişikliğine yönelik yapılan hormon uygulamalarının ve ameliyatların “tıbbi ve kanuni ilkelere aykırı cinsiyet değişikliği işlemleri olduğuna” yönelik olarak soruşturma açılması; ilgililerin, yasalara aykırı ameliyatları saptadıklarında “suç duyurusunda” bulunup bulunmadıklarının soruşturulması yönünden ceza tahkikatı başlatılması; bu ameliyatları yapan kişiler ile merkezlerin saptanarak haklarında işlem başlatılması isteğiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğumuzu açıklıyoruz.

Amacımız; çocuklarımızı cinsiyetsizleştirme dayatmasına karşı tıp camiamızın değerli hekimlerini, aileleri ve tüm kamuoyunu çok dikkatli olmaya davet etmektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Facebook
Twitter
WhatsApp